2 Eylül 2009 Çarşamba

ne oluyor böyle

1 saattir uzanıyorum sebebini bilmediğim bir rahatsızlıktan dolayı.Sanki bir şey vücudum da geziyor.Her seferinde canı sıkıldığında bir darbe indirip canımı yakıyor.Ayaklarımın ve kollarımın bu derece uyuşması normal mi peki?Dur dur bir dakika napıyorsun ya?
Bak yine kalbime vurdun.Beynime toplanan bu uyuşukluk ne olabilir?Kan mı acaba?Belki gözlerimin kayması da o yüzden.Allahım nolur yardım et.Tamam sana yemin ettim.Didem'in istediği olsun istediğin bütün acıları çekmeye razıyım diye.Ama o olmadan bu çektiklerim niye.
Yalvarırm bitsin artık bu korkusu.Sonra kaldığımız yerden devam edelim....

1 Eylül 2009 Salı

Seninleyken....

Bugün seninle geçen harika günlerin 40.'sı.Nasıl da çabuk geçiyor zaman dimi güzel şeyler yaşayınca?

İlk buluştuğumuz günü hayatım boyunca unutabileceğimi sanmıyorum.Sırf önüme baktım diye seni beğenmeyip kafamı eydiğimi düşünmüştün.Oysa ki ben hayatımın en güzel varlığını görmenin mutluluğunu yaşıyordum o an da.O günden sonra da o güzel yüz,gözler ve gülümsemen hiç bir dakika aklımdan çıkmıyor.Tabi bu güzel ilkleri takip eden birçok güzellik yaşadık.

Bir çok güzellik diye sınıflandırmam büyük hata.Ben seninle yaptığım herşeyden farklı bir güzellik çıkarıyorum.Atışmalarımız,tartışmalarımız bile garip bir mutluluk dolduruyor içime.Zaten ilişkinin tuzu ve biberi değilmidir bunlar?

Gözlerimi kapattığımda sanki bana dokunucakmışsın gibi hissediyorum.Bu ise tahmin edebilceğinin aksine canımı acıtıyor.Çünkü dokunmanı bekleyip seni hissedememek özlemimi biraz daha büyütüp biraz daha yaralıyor beni.

Her sabah kalktığımda nefesini sanki yanımdaymışsın gibi hissediyorum. Uyurken ne kadar güzel olduğunu hiç bir zaman tahmin bile edemezsin.
Her zaman yanında uyanıcağım o güzel günlerin gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum.Aynı yastığa baş koymak,tekrar aynı şeyleri paylaşmak,aynı yemeği yemek....
Akşam eve geldiğimde beni karşılayışını düşünüyorum bazen , yüzümün o zamanlar da nasıl güldüğünü görsen tekrar tekrar bakmak istersin.Öyle bir mutluluk hiç bir şeyde yaşanamaz.
Zaten aşk beraber olcağınız zamanların hayalini kurdukça daha güzel olmaz mı?
Bütün hayallerim seninle beraber,tamamıyla içimdesin hayatımın ve düşüncelerimin.

Belki çok zor bir dönemden geçiyor olabiliriz ama beraber atlattıkca bu dönemleri ilişkimizin temellerini daha sağlama alıyoruz.Hiç bir zaman bitmesin bu haller olur mu?
Çevremizden bizi etkileyecek şeyler gelmesine hiç bir zaman izin vermiyelim,onlar bazı şeyleri bozmaya çalıştıkca biz daha da güzelleştirelim.Herşeye rağmen hep benimle ve hep mutlu bir şekilde kal.
Hayatıma hoş geldin......

Seni seviyorum.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

17 Temmuz 2009 Cuma

Korkuyorum

Ülkemizin insanları gerçekten her geçen gün daha çok korkutuyor beni.Geçen gün duyduğum bir konuşmanın tekrar aklıma gelmesi bu yazıyı yazmamın sebebi.İstiklal meydanında yürüyen iki arkadaş arasında geçiyor bu konuşma.Biri diğerine 'hadi küçük beyoğlu'na gidelim,piyasa yapalım'.Ne demek abi piyasa yapalım.İşte ülkemin insanlarının bu piyasa yapma sevdası beni çok korkutuyor.Ya yanlış birşeyleri de artık piyasa haline getirirlerse .Ne yaparız o zaman.Neyse banane ya diyim sözlerime son veriyorum.

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Sıfır derece

Hayatımın asla çok mükemmel olacağına inanmadım
Acı,yalnızlık ve biraz yorgunluk.
Sıfır derece alanıma özgürce girebilmek için,
Diğerlerini reddettim.
Birini özlemektense yalnızlığı seçtim.
İki insan beraberken farklı bi rahatlığa mı kavuşuyorlar?
Geçmişten arınıp,
Herşeyi unutup,
Bigün sonumun bölesine aniden değişeceğini hiç düşünmemiştim.
Kim saracak güçsüz kollarımı?
Nasıl ağlayabilirim ki?
Kim yanlış,kim doğru ve kim için üzülüyorum.
Bir daha ağlamayacağım.
Kim yanlış,kim doğru ve kim için yorulacağım?
Sıfır derece yerime yürürken
Herşeyin ayrı düşeceğini beklerken,
Aşk tehlikeliyse bile birlikte yüzleşebiliriz.
Kendimi duyulmamış yeminlerden savunmak için çok geç.
Benden nasıl yarınlara adapte olmayı öğrenmemi istersin? Sevgi eklenmiş,
Sıfır derece odamdan dışarı yürüyorum ve herşey ayrı düşüyor.
Sevgisiz kalmak çok yorucu olsa da,
Pişman olmayacağım.
Gardımı indirdim,
Ve hiç birşeyi umursamıyorum.
Yeni bi yarına başlamak için karanlık dünyadan kaçıyorum
Yeni bi yarın
Yeni bi yarın
Yeni bi yarın
Yeni bi dünya.....

Nereden nereye

'Nereden nereye' diyesim geliyor bu aralar.Kendimi de kandırmama gerek yok aslında sürekli kuruyorum bu cümleyi.
İki kelimeden oluşan bir cümlenin bütün hayatımı anlatabilmesi ne kadar garip değil mi?
Bunca yıldır insanları anlamak için uğraşırken,aslında hiç bir zaman kendimin farkına varamamam çarpıyor suratıma defalarca.
Şöyle bir dönüp baktığımda gördüğüm ama hatırlamak istemediğim için hemen düşüncemi değiştirdiğim,
o kadar çok şey bırakmışım ki ardımda.Artık değiştirdiklerim sadece aklıma gelenler sonucu yaşadığım acı ve sıkıntılarımın
şiddeti olmakla kalıyor.
Ne olduğunun farkında bile değilim.Git gide hayattan ve insanlardan soğuyorum.Resmen uzak tutuyorum kendimi herkesten.
Bu kadar basit olmamalı bence.Hayır basit değil imkansız bu.Bir insan bu kadar hayat doluyken bu kadar umursamaz ve bu kadar
bıkmış bir hala gelemez.Gelmemeli.Malessef herşey istediğimiz gibi olmuyor tabi.Ben bu hayata karşı direndikce sanki o
gardını almış bir savaşcı gibi koruyor kendini benden.Düşman kesilmiş olması umrumda bile değil aslında.Peki neden böyle?
Kime sorsam bu sıralar bir gariplik var sende diyor.Bu sıralar mı?İyi de ben kendimi bildim bileli bu haldeyim?
Demek ki artık gücüm azalıyor ve hislerimi belli etmeye başlıyorum..
Güzel bir şey olması gerekirken neden bu hislerimi acığa vurma canımı yakıyor?Kendimi ruh hastası gibi görmem neden?
Dünya da bir milyardan fazla aç insan varken yada milyonlarca amansız hastalık ile uğraşan insanlar varken , nasıl oluyor da
bu derece sıkıntı dolu ve güçsüz olabiliyorum onuda anlamış değilim.Cevabını benim bile bilmediğim yüzlerce soru var aklımda
kendime dahil.Ama bu seferlik fazla uzatmamalıyım.ilk seferin hatrına kısa kesiyorum.

................